Bu başlıkta ne alaka diyebilirsiniz. Büyük bir keyifle oturup, bu sefer daha maç başlamadan teslim olmayacağız huleeyn diye izlemeye koyulduğum Barcelona - Fenerbahçe Ülker maçını, üzerimdeki hafif soğuk algınlığı ve yoğun tempoya bağlı olarak oluşan yorgunluk vesilesi ile daha 1. periyotun ortasında terk etmem sebebiyle atılmış bir başlıktır bu.
Şimdi maçı kaçırdığıma mı yanayım, Barcelona'yı deplasmanda yenen ilk Türk takımı olma şerefini canlı canlı göremediğime mi yanayım bilemiyorum. Haliyle şöyle oynadık, böyle oynadık ahkamı kesemiyoruz. Ama istatistiklere baktığımız zaman ( bu da çok İhsan Bayülgen oldu be ), Ukic'in 3. Euroleague maçından da sıfır top kaybı ile çıkması muhteşem bir olay. Nazar değdirmeyiz umarım hafta Siena maçını da böyle geçsin, onda sonra kaybedebilir topları sorun yok :) . Maçı izleyen arkadaşlarımın yorumlarını bol bol okursunuz.
Buradan sana sesleniyorum ey Fener'li. Yeter bu takımı yalnız bıraktığın, bu sene her şey çok farklı. Bırak eski hesaplarını da tribündeki yerini al, haftaya Siena maçını kazanamazsak bu galibiyetin bir anlamı olmayacak çünkü. İlk maça 8000 kişi geldin yetmez, bu maç en az 13000 kişi olman lazım. Yönetim, oyuncular, teknik kadro elini taşın altına sokuyorsa, sen de sokacaksın ey taraftar bunu unutma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder