15 Kasım 2010 Pazartesi

İstikrar Şart



Şimdi oturup şuraya 50 tane eleştirilecek şey yazabilirim Bayan Voleybol Milli Takımımız hakkında. Gerek var mı bence yok. Tarihimizde ikinci kez katıldığımız bir turnuva da, ki bu turnuva Dünya Şampiyonası oluyor, 6. olduk. Bir öncekinde 10. olmuştuk.  Muazzam bir başarı cidden, saygı duymak, alkışlamak lazım. Kızıyoruz ama bir yandan, zira çok basit hatalarla verdiğimiz maçlar var, onlardan birini alsak belki de 3. olacaktık. Kızma sebebimiz bu. Ben olayın teknik yönünü eleştiremem asla, o yeterliliğim yok. Hocanın tercihlerini de eleştiremem, sonuçta tercihi yapan kendisi, başarıdan da başarısızlıktan da o sorumlu. Bu yüzden X niye oynuyor, Y niye oynamıyor yazısını şimdi yazmaya gerek yok. 


Eleştireceğim çok temel bir iki şey var ama. Açık ara dünyanın en dengesiz oyuncularına ve takım performansına sahip ülkeyiz. Bırakın bir setimizin diğer seti tutmasını, aynı set içinde bile gece ve gündüz kadar farklı performanslar ortaya koyabiliyoruz. Bunun sebebi mental midir nedir bilemiyorum, ama bulacak olan ben değilim. 


İkinci konu biz ne zaman daha iyi yerlere geliriz sorusunun cevabında saklı. Ne zaman Neslihan turnuvanın en skorer oyuncusu olmaz, o zaman olur bu iş. Zira o kadar topu Seda'ya ya da Esra'ya da atsan o da muhtemelen en skorer olur, en kötü ilk 3'te yer alır. Buradan Neslihan'ı eleştirdiğim sonucu çıkmasın, Neslihan'a alternatif yaratamamayı eleştiriyorum ben. Ya da varsa da bunu kullanamamayı. Bir de oyun içinde anlamadığım ve anlayan birileri varsa bana da anlatsın diye beklediğim bir konu var. Kötü manşet ya da servis karşılama sonucu kurulamayan setlerde rakip sahaya attığımız her top, neden 3m çizgisinin içinde kalıyor. Neden bu topu biraz daha uzun atıp rakibin oyunu kurmasını geciktirmiyoruz, turnuva boyunca çözemedim bunu.


Tüm bu dengesizlik fırtınası içerisinde 6. olmak bir noktaya kadar İtalya ile baş başa mücadele etmek güzel şeyler. Daha da iyi olacağımıza inancım sonsuz. Çünkü alt yapı kategorilerinde Milli Takımlarımızın aldığı dereceler son derece iyi, yeter ki o gençleri doğru şekilde A Takım seviyesine çekelim. Bunun için kulüplere de büyük işler düşüyor. Sonuçta kimse kalkıp Eczacıbaşı ya da Fenerbahçe'yi eleştiremez, gençlere şans vermiyor diye. Bu tip takımlarda oynayabilecek kapasitede genç oyuncular elit oyunculardır zaten. Bunların dışında kalan daha alt seviye takımlarda oynayıp kendini geliştrme potansiyeline sahip olan isimleri yetiştirmek önemli. İlk 6'nız kadar kenardan gelen oyuncularda önemlidir çünkü. İyisi ile kötüsü ile geride bıraktık turnuvayı, bizlerin sabahın köründe yatağımızdan kaldırıp ekrana kilitleyen, ofiste web üzerinden maç seyrettirip, tezahürat yaptıran kızlarımıza sonsuz teşekkür ediyorum.  

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...