28 Ekim 2010 Perşembe

Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun





“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.”




M.K.ATATÜRK



26 Ekim 2010 Salı

SKY TURK BLOG SPOR PROGRAMI


Biraz geç oldu ama bilgisayarlarımın ikisi de aynı anda arıza çıkartınca, videoyu hazırlayıp eklemek bugüne kaldı. Derbi öncesi derbiyi konuştuğumuz BLOG SPOR programının tamamı burda. İnşallah ilerleyen haftalarda da konuk oluruz bu keyifli programa. Bu vesile ile harika bir ev sahipliği yapan sevgili ŞABAN PETEK ve BEGÜM KIRATLILAR'a teşekkürlerimi sunuyorum buradan.



19.10.2010 SKY TURK BLOG SPOR PROGRAMI



23 Ekim 2010 Cumartesi

Futbolsuz Derbi


Neden futbolsuz diye sormayın. Yaklaşık iki haftadır hatta abartıyorum sezon başından beri her iki takım da oynadığı futboldan ziyade teknik direkörleri ile tartışılıyor. Sonuçta kredisi biraz daha az olan Rijkaard gönderildi. Yerine getirilen isim Hagi oldu. Kısaca her iki takımın durumuna değineleim o halde.

Fenerbahçe ile başlayayım, zira çok uzun olmayacak onların değerlendirmesi. Fenerbahçe'de taşlar yerine oturuyor, Özer'in yeniden sakatlanması moralleri bozsa da, Stoch - Dia - Niang üçlüsünün performansı taraftarı mutlu ediyor. Topuz'un Emre'nin yanında gösterdiği performansta ayrı bir umut. Sonuçta Aykut Hoca o sıkıntıları bir nebze atlatmış durumda, saha içindeki oyun mantalitesi farklılığının tüm Fenerbahçeliler farkında, bu da kendisine duyulan güveni arttırıyor. Derbi maçı kendi sahanda kaybetmek tabiki de güzel değildir. Ama  Fener'în yolu doğru yol, bu yolda alınacak mağlubiyetler ve puan kayıpları olacaktır. Ama bunların Fenerbahçe'yi, oturtmaya çalıştığı sisemden uzaklaştıracağını sanmıyorum. 1 haftadır basında nerdeyse Fener ile ilgili haber hiç çıkmadı. Çünkü sıkıntı yok takımda, senaryo üretemiyorlar. Şimdi moda GS. Doğru ya da yanlış herkes aklına geleni yazıyor medya da GS ile ilgili.

GS'ye geçelim , sıkıntılar had safhada. Hani her şeyi geçtim sakatlıklar ziyadesiyle can sıkıcı GS'de. BAROS  sene başından beri takımın ayakta kalan nadir isimlerinden biri ve onun yokluğunu çok arayacaklar. Taraftarın yönetimle olan sorunu, oyuncuların Rijkaard'a takındığı tavır, Hagi'ni getiriliş süreci falan derken, neresinden tutarsak tutalım elde kalıyor GS. Kısaca bunlara değinmek istiyorum. Taraftar yönetime kızmakta sonuna kadar haklı, ben Rijkaard'ın bana illa Pino'yu alın dediğini sanmıyorum. Sonuçta maddi gücümüz buna yetti diyorlarsa eyvallah. İkinci konu ve bence bugünkü sorunların temeli olan konu bu. Futbolcular alenen hoca seçiyor. Kimse bana son maçta olan olayların, formsuzluk, dikkatsizlik gibi basit hatalar olduğunu söylemesin. İnandırıcı değil, resmen hoca'yı baltaladılar ve bunu ilk kez yapmıyorlar. İşin kötüsü bu ülkedeki futbol takımlarının hepsinde bu var. Fener'de de var, Beşiktaş'ta da. Futbolcuya dayalı düzen Galatasaray'a Cevat Güler'le şampiyon oldukları sene geldi. O see futbolcular hoca da neymiş biz istersek oluyor mantığına girdi. O senenin kalıntıları ve o kalıntıların yandaşları kadrodan gitmediği sürece, Hagi'nin de ömrü uzun olmayacaktır. Rijkaard'ın sistemi mantığı buraya uymamış olabilir, başarısız olmuş olabilir. Bunlar futbolun içinde olan şeyler zaten. Ama sen para kazandığın yere , sevmediğin hoca var diye böyle ihanet edemezsin arkadaş. Ben bir Fenerbahçe taraftarı olarak dışarıdan bu kadar net görebiliyorsam, Galatasaraylı dostlarımın halini düşünemiyorum. Bu ortamda çıkılan derbide 5-6 yeriz yazıları var bolca. Gereksiz ve boş yazılar bunlar.Her zamankinden çok daha fazla motive olmuş bir GS takımı bekliyorum ben pazar günü. O yüzden fark falan olacağını da zannetmiyorum. Adnan Polat hayatının kumarını Hagi ile oynadı, ya sene sonuna kadar onunla bir şeyler yapacak, ya da sene sonu el ele gidecekler beraber. GS camiasının bir sene daha Şampiyonlar Ligi'nden uzak kalmaya hoş görülü davranacağını hiç sanmıyorum.

Sonuç olarak favori Fener ama Galatasaray'da yazıldığı kadar zavallı durumda değil. Tarihte bu tip maçların hep favori olmayanların lehine sonuçlandığını gösteren bir sürü örnek var. Önemli olan şu 400 milyon'luk olan, ama 400.000'lik takımlara elenen devlerin olduğu ligimizin kalitesine!!! yakışan bir derbi olması. Tribünsel mana da baktığımda olabilecekleri hafta içi oynanan Fenerbahçe - Galatasaray MP maçında gördük. Gene bir sürü insan, bunlar bize o maçta maytap atmıştı biz de şimdi atalım mantığı ile gelecek maça, gene bir sürü saçma sapan mevzu yaşanacak. Bazen, bir kısım taraftarın bu 100 yıllık rekabeti hak etmediğini düşünüyorum ben.

21 Ekim 2010 Perşembe

Terbiye sezonu açıldı hanımmmm!!!

18. Cumhurbaşkanlığı kupasında Galatasaray Medical Park ile karşılaşan Fenerbahçemiz sahadan 75-58 galip ayrılarak kupanın sahibi oldu.

Açıkçası kupayı alacağımızdan emindim ama bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim.Fenerbahçe takımında pivot pozisyonu hariç her pozisyondaki oyuncularının ağır bastığını düşünüyorum bir tek pivot bölgesinde Galatasaray takımında dünyanın en iyilerinden biri Fowles olduğu için o bölgeden sorun yaşayacağımızı düşünüyordum nitekim haklı da çıktım daha ilk çeyrekte 2 sayı 7 ribaund 2blok yaparak neler yapabileceğini gösterdi.Fenerbahçe karşısında üstünlüğü 9-10 ile gördü Galatasaray Medical Park o süreden sonra Fenerbahçe aldı başını gitti ilk çeyrek sonunda skorboard 13-10 gösteriyordu.İkinci çeyreğe de daha iyi başlayan Fenerbahçe olurken Nevriye'nin devreye girmesiyle farkı daha da açtı.Süper yıldızımız Taurasi ilk sayılarını 16 dakikada bulurken skor 34-16 idi. Birsel,Nevriye ve Penny Taylor ile hem hücumda hem savunmada çok iyi işler çıkarırken ilk yarıyı 44-20 önde geçti.İlk yarı sonunda istatistik sayfasına bakıldığında Fenerbahçe de skorda yerliler öne çıkarken (31 sayı) Galatasarayın yerlileri sadece 2 sayı üretebildiler.



İkinci yarı başlamadan önce içimden inşallah rehavet olmaz da fark kapanmaz demiştim oyuncularımız ikinci yarı da aynı ciddiyetle başlarken fark da açılmaya devam etti.Belki beni en çok şaşırtan Taurasi'nin ya da ekranda yazdığı ismiyle Tavrasi'nin şut performansı oldu üçlük atışlarının hiç birinde başarılı olamayan yıldız sayılarının çoğunu serbest atış çizgisinden buldu ama yeni geldiği için alışma evresi diyelim.Penny Taylor'dan da bahsetmeden geçmeyelim kesinlikle savunmada hücumda geçen sene kaldığı yerden devam etti yıldız oyuncu .4. periyotta farkı giderek açan sarı lacivertliler 30 farkı gördü.Her farklı geçen derbilerde olduğu gibi bu derbide de Galatasaray taraftarı sahaya yabancı madde atarak oyunu soğutma çalışmalarına başlattılar ama bu sefer başaramadılar.Birçok anonsa rağmen sakinleşmeyen Galatasaray taraftarı salondan çıkarıldı. 71-45 iken duran maç uzun aradan sonra başladı.Son bölümde koç Özge ,Devran, Olcay gibi genç oyunculara da şans verdi.Galatasaray taraftarının istediği nerdeyse oluyordu ama bunda Fenerbahçe'de fazla süre almayan oyuncuların oyunda olmasının etkisi var.13-4 'lük seri yiyerek maçı bitiren Fenerbahçe buna rağmen maçı 75-58 kazanarak 18. Cumhurbaşkanlığı kupasının sahibi oldu.


Karşılaşmada her oyuncumuz çok güzel oynadı ama üç silahşörler hatta dört silahşörlerin performansı her maçta olduğu gibi bu maçta da belirleyici oldu.Galatsarayda tek çift hanelere çıkan oyuncu Fowles olurken(10 sayı) Fenerbahçede üç oyuncu çift hanelere ulaştı.Sezonu kupayla açan takımımızı tebrik ediyorum salonu dolduran taraftarımıza da teşekkürler inanıyorum ki bu sezon kızlarımızı yalnız bırakmayacaklar çünkü bu takım playoff finalindeki muhtemel rakibini çok rahat bir şekilde geçti hem de Taurasi'nin sadece bir saha içi isabet bulduğu bir maçta.

Evet geleneksel terbiye başladı darısı haftasonu futbol takımımızın başına inşallah gerçi bu terbiyelerden bu sezon bol bol görüp yaşayacağız.Sezonu açtık hadi hayırlısı...

9 Ekim 2010 Cumartesi

China Open Final Maçları



China Open'ın bitimine birgün kala,benim için oldukça ilginç geçecek finalleri yazmak istedim..Bayanlarda finale;Na Li'yi yenen Vera Zvonareva ve Sharar Peer'i yenen Caroline Wozniacki çıkarken,Erkeklerde ise final;John Isner'ı geçen Novak Djokovic ve Ivan Ljubicic'i geçen İspanyol David Ferrer arasında gerçekleşecek....
   
  Öncelikle bayanlarda durumu değerlendirmek gerekirse,bu ikilinin US Open yarı finalinde karşı karşıya geldiğini hatırlatmakta fayda var.Bu son karşılaşmada Zvonareva,Wozniacki'yi 2-0 geçerek finale adını yazdırmış ve finalde kortlara hızlı bir dönüş yapan Kim Clijsters ile karşılaşmıştı.
   Ancak şimdi durumlar daha farklı çünkü bu hafta itibariyle Wozniacki WTA sıralamasında birincilik koltuğuna oturmuş durumda..Grand Slam kazanmadan gelen bu başarı,henüz 20 yaşında olan Wozniacki'nin turnuvalardaki istikrarını gösteriyor.


 Ve erkekler..Burada da Novak Djokovic'ten özellikle bahsetmek isterim..Aslında onu son zamanlarda Grand Slam'lerde oynadığı uzun maçlardan özellikle tanıyoruz ki en bariz örnekler Roland Garros çeyrek finali ve US Open yarı final maçları.. Roland Garros çeyrek finalinde Jurgen Meltzer'le oynadığı 5 setin sonucunda 3-2 yenilmiş, Roger Federer'le US Open'da oynadığı yarı final mücadelesini ise  3-2 almayı başarmıştı.Finali Rafael Nadal ile yapan Djokovic 4 setin sonunda maçı 3-1 kaybetmişti.
   
 David Ferrer'e gelince Roland Garros'ta üçüncü turda Meltzer'e,Wimbledon'da dördüncü turda Soderling'e yenilerek turnuvaya veda etmiş ancak US Open'da son 16'ya kalarak dünya sıralamasında onuncu sıraya girmeyi başarabilmişti.Bu turnuvadaki en büyük başarısı ise şüphesiz çeyrek finalde Soderling'i 6-2 ve 6-4 gibi bir skorla geçebilmesiydi..


  Turnuvanın finalleri böyle şekillendi,alınacak puanların önemi ve şampiyona ödül miktarına bakacak olursak keyifli maçlar izleyeceğimize inanıyorum.

7 Ekim 2010 Perşembe

Francesca Schiavone

 
China Open'ın sürdüğü şu günlerde turnuvaya genel bir bakış atmak istersek öncelikle turnuvaya yine Rus sporcuların damgasını vurduğunu söyleyebiliriz..Tabii buna etken olarak son US Open şampiyonu Kim Clijsters ve Williams kardeşlerin olmamasını da gösterebiliriz..Tüm bunların yanı sıra benim değinmek istediğim sporcu farklı aslında,"Francesca Schiavone"den bahsediyorum..

   1998'de profesyonel olmasına ve bu zamana kadar birçok turnuvaya katılmış olmasına rağmen kariyerindeki en önemli başarısına yani Roland Garros şampiyonluğuna bu yıl ulaştı..Aslında bu sadece onun değil ülkesi İtalya'nın da bu spor dalındaki en büyük başarısı olarak tarihe geçti..Samantha Stosur karşısında oynadığı finali 2-0 alarak bitirdiği anda kortta ve televizyon başındaki tüm seyirciler bu toprak kortta son yıllarda görmedikleri bir sevinç gösterisi izlemiş oldular..Bembeyaz kıyafetler içerisindeki Schiavone,yaşlı gözlerle öptü toprak kortu ve sonra 30 yaşında eline alabildiği şampiyonluk kupasını..


   Ancak bu başarı ardı sıra gelen büyük turnuvalar Wimbledon ve US Open'da kendini gösteremezken Rogers Cup'ta şimdinin WTA seri başı adayı,genç oyuncu Caroline Wozniacki'ye yenildi..Geçtiğimiz hafta sona eren Toray Pan Pasific Cup'ta yer alan Schiavone,Elena Dementieva'yı geçemedi..

  China Open'a dönecek olursak dün Vera Dushevine'ya karşı oynadığı maçı ilk sette zorlanmasına rağmen alarak genel klasmandaki sıralamasına katkı sağlamış oldu..Şu an 7.sırada yer alan Schiavone'nin bu turnuvada diğerlerine göre daha hırslı ve agresif oynadığı kesin fakat aynı turnuvada Toray Pan Pasific'i de alan Caroline Wozniacki'yi unutmamak gerek...


YASEMİN

Blogda Yenilikler



Bir süredir blogu biraz daha aktif hale getirme planları mevcuttu zaten. Bunun ilk adımlarından biri de Aykut'un yazmasını sağlamak oldu. Gerçi bu aralar üniversitenin ilk zamanlarını geçirdiğinden sudan çıkmış balığa döndü ama yapacak bir şey yok. İkinci olarak da twitter'da başta tenis olmak üzere, sporun her alanı hakkında sürekli fikir alışverişinde bulunduğumuz, değerli bir sporsever olan Yasemin, artık yazıları ile blogda yer alacak. Kendisine teklifimi kırmayarak yazdığı için ayrıca teşekkür ediyorum buradan da. Sizlerin de onun yazılarını keyifle okuyacağınıza eminim.

2 Ekim 2010 Cumartesi

Gökova Pedallarımın Altında IV



Türkiye'de ki en geniş çaplı sivil bisiklet organizasyonu desem yanlış olmaz sanırım. Türkiye'nin her coğrafyasından bisiklet sporuna gönül vermiş insanların katılabildiği bir organizasyon olan Gökova Pedallarımın Altında'nın dördüncüsü yapılacak bu sene. Organizasyon bu sene 4-9 Ekim tarihlerinde yapılacak. Parkur ve program şöyle. 


Parkur


1. Gün: Muğla - Ula - Portakallık - Elmalı - Yeşilova - Gökova - Akyaka (70 km)

2. Gün: Akyaka - Akbük - Ören (65 km)

3. Gün: Ören - Mazıköy - Mumcular - Kızılağaç - Bodrum (90 km)

4. Gün: Bodrum - Datça Körmen Limanı(Feribot Geçişi) - Aktur (45 km)

5. Gün: Aktur - Hisarönü -Marmaris (70 km)

6. Gün: Marmaris - Akyaka (30 km)

Turun katılım ücreti 75 TL. Daha önce hiç katılmayanlar varsa onları bilgilendirelim, tur Muğla Bisiklet Topluluğu'nun önderliğinde, Valilik, Bisiklet Federasyonu ve GSGM'nin desteği ile düzenleniyor. Tur süresince yanınızda her türlü güvenlik ve sağlık şartları sağlanıyor. Bisiklet için olabilecek en güzel coğrafyalardan birinde bu deneyimi yaşamak isteyenler varsa, irtibata geçilebilecek kişilerin listesi aşağıda mevcut. Ben bu sene katılamıyorum ama gerekli idmanlarımı yapıp seneye mutlaka katılacağım . 

Ankara

Funda ULUTÜRK ( g-f-u@hotmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )- Tel: 0554 369 04 59

Ayşe YILDIZ ( yildizaysa@hotmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )-Tel: 0505 359 10 03

Bursa

İbrahim KIZILKAYA ( i.kizilkaya9@gmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )

Doğu Anadolu Bölgesi

Serkan TAŞDELEN ( info@pedalla.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )-Tel: 0535 513 58 53

İstanbul

Hüseyin SUDA ( huseyinsuda@gmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )

Mutlu TUNÇ ( mutlu_tunc@yahoo.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )

Mesut DİKMETAŞ ( tumhaklarisaklidir@hotmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )- Tel: 0531 2009 00 9

İzmir

Olcay ORMANKIRAN ( horman15@hotmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )- Tel: 0505 774 72 37

Karadeniz Bölgesi

Enes ŞENSOY ( bisikletcanavari@hotmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )—Tel: 0539 384 84 74

Diğer iller ve Muğla

Altan KALAY ( altankalay@gmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )- Tel: 0505 295 55 09,

H.Can DEMİREL ( hcandemirel@hotmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız ) - Tel:0533 2244811

Yurtdışı

Altan KALAY ( altankalay@gmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )- Tel: 0505 295 55 09,

H.Can DEMİREL ( hcandemirel@hotmail.com Bu e-posta adresini spambotlara karşı korumak için JavaScript desteğini açmalısınız )- Tel:0533 2244811
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...