7 Eylül 2010 Salı

Slovenya mı ? Türkiye mi ?


Dün akşam yazmam lazımdı bu yazıyı ama iş yoğunluğumdan ilgilenemedim dahi. Her neyse efendim Slovenya'yı grup maçlarında canlı canlı izlemiş biri olarak, gördüklerimizi bir toparlayalım istedim bu yazıda.

Öncelikle komple bir takımlar, özellikle guard bölgesinde Dragic,Lakovic,Udrih gibi çok üst düzey oyuncuların varlığı onları rahatlatıyor. Pota altında geçmiş turnuvalara göre biraz daha zayıflar, ancak bu turnuvada Miha Zupan ve Gasper Vidmar beklenenden fazla katkı veriyor takıma. Vidmar'ın işin savunma yönünde özellikle ciddi katkıları var takıma. Gene uzun ama dış şutları çok etkili olan Uras Slokar'ı unutmamak lazım. Maç içinde en istekli olan oyunculardan biri olarak Bostjan Nachbar'ı da görebilirsiniz. Slovenya'nın basketbol tarihi açısından bu turnuva çok önemli ve o yüzden onlar da buna uygun motviasyonla sahada yer alıyorlar. Goran Jagodnik'in de kenardan gelip katkı verdiğini belirtelim.

Slovenler'in takım istatistiklerine bir göz atacak olursak, dengeli bir dağılım olduğunu görebiliyoruz. 80 sayı ortalaması ile oynayan bir ekip Slovenya. Bu tip turnuvalar için yüksek sayılabilecek bir ortalama aslında. Bu da hücumda çok sorunlu olmadıklarını gösteriyor zaten. Avustralya maçını saymıyorum, sadece grup maçlarını baz alarak bakarsak eğer, Slovenya'nın ortalama 78,6 sayı attığını ama 75,6 sayı da yediğini görüyoruz. ABD maçı o averajı bozdu diye düşünebilirsiniz. Ancak Brezilya ve Hırvatistan maçlarına baktığımızda , birinden 77 birinden de 84 sayı yediklerini görebiliyoruz. Gelmek istediğim nokta Slovenya iyi hücum eden ama o kadar da iyi savunma yapabilen bir takım değil. Bizim savunmamıza yakın sertlikte bir savunmayı sadece ABD maçında gördüler o maçta da 99 sayı gördüler potalarında ve attıkları ise 77 sayıydı. Bizim için kilit olan nokta şu, Slovenya'yı 70 sayının altında tutabilmek. Çok zor olmakla birlikte imkansız değil bu.


Yukarıdaki iki takımın karşılaştırmalı istatistikleri var ( sol taraf Slovenya , sağ taraf Türkiye ). Bunlara bakarak yorum yaparsak ortada bir maç demek doğru olur. Sadece serbest atışlarda Slovenya takımının bariz üstünlüğü var, gerçi bu konuda Ömer Aşık'tan dolayı bizim herhangi bir takıma üstün gelme şansımız çok az. Son Fransa maçında biraz kırdık bu şanssızlığı ama. 

Peki her şey bu kadar dengedeyken Slovenya takımını nasıl eleriz. Aslında çok zor değil, Slovenya takımında tüm yük guardlarda, bizim de iyi yaptığımız işlerden biri topa baskı yapmak. Bu sebeple topa yapacağımız her baskı bize sonuç verecektir. İkinci önemli konu pota altı. Brezec, Vidmar, Zupan, hatta hatta Slokar'ı da sayabiliriz. Bu oyuncuları hepsi değişik meziyetlere sahip olmalarına rağmen sertlik konusunda yeterince sert değiller. Vidmar'ın erken faul problemine girmesi de cabası zira içlerinde en sert olan o. Uzunlar konusunda bizi zorlayacak tek etken Zupan ve Slokar'ın 3 sayı çizgisinin gerisinden de atabilmeleri. Bizim yaptığımız alan savunmasının da en zayıf noktası bu olabilir. Arka sahada Hidayet ve Ersan ile kaldığımız zaman sorun olmuyor, rahatça köşelere kayıp atışı engelleyebiliyorlar. Ancak Tanjevic'in zaman zaman denediği 3 uzunlu sistem başımızı ağrıtabilir. Bizim için bir diğer sıkıntı hatta sıkıntılar Slokar ve Nachbar , her iki oyuncuda 4 numarada oynamalarına karşın, dışarıdan etkili şutlara sahipler. Kerem ve Ersan ile oynarken bu oyuncuları savunmada çok sıkıntı çekeceğimizi düşünmüyorum, ama Semih-Ömer , Semih -Oğuz gibi çift uzuna döndüğümüz anlarda sıkıntı olabilir. Bizi buralara kadar başarıyla taşıyan alan savunmasına bu maçta çok güvenmemek lazım, zira bu savunmaya ceza kesebilecek en etkili takımlardan biri ile oynayacağız. 

Slovenya takımı için bir not daha düşelim. Kaç sayı önde olurlarsa olsunlar kopuyorlar maçtan. Hırvatistan ve Brezilya maçında çok ciddi farkların erimesine engel olamadılar, her iki maçta da kısaların üç sayı performansıyla tekrar üstünlüğü ele aldılar. Avustralya maçında da oyundan koptular aslında ama Avustralya'nın bunu değerlendirebilcek hali yoktu. O yüzden bizim maçta da benzer şeyler yaşanabilir diye düşünüyorum. 

 Kolay değil, çeyrek finaldeyiz bu saatten onra kim gelse kolay değil artık zaten. O yüzden kendi doğrularımızı en mükemmel şekilde sahaya yansıtıp, rakibi hataya zorlamak bizim hedefimiz olmalı. Slovenya için kazanmak önemli ama, çoktan ülke basketbol tarihine adlarını altın harfle yazdırdılar zaten. Ülke tarihinin en iyi derecesini biraz daha geliştirmek isteyeceklerdir elbette. Bizim açımızdan bakıldığında, bir önceki şampiyona da elde ettiğimiz 6.lığın bir adım daha üstüne çıkmak ilk hedef. Bu turnuvada ilk dörde girebilmek büyük başarı benim için, zira hazırlık döneminde biri bana Türkiye 4. olur bu turnuvada dese, takla atardım sanırım. Başta oyuncular ve coach Tanjevic olmak üzere, tribüne gelen herkesin işi çok zor bu maçta. Oyuncular sahada seyirciler tribünde tek vücut olduktan sonra Slovenya'nın karşımızda durabileceğini sanmıyorum. Umarım milli takım Arefeden bayramı yaşatır bize. 





Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...