Maçtan önce Fransa'nın hücumda zorlandığını savunma ile birşeyler yaptığını konuşmuştuk Furkan abiyle.İspanya'yı böyle devirmişlerdi turnuvanın ilk gün maçında ilk çeyreğinde sadece 9 sayı atabildikleri maçı savunma ile kazanmışlardı.Biz ise grupta yüksek skorlu maçlar oynadık hep ama rakibi savunmamızla hep aşağıda tutmuştuk.Maç başlamadan De Colo oynamayacak söylentisi çıktı ama maça ilk beş başladı kendisi.İlk bir kaç dakika iyi gittikten sonra Fransa'nın baskılı savunmasına karşı bir kaç pozisyon sadece yayın gerisinde top çevirip potaya salladık.Çeyrek sonunda toparlandık ve çeyreği 19-14 önde kapadık. Hidayet'in turnuvanın diğer maçlarının aksine bu maça isabetli iki üçlükle başlaması maçın kolay geçeceğini işaret ediyordu hafiften ama ilk çeyrekte tedirginliğimiz çok belli oluyordu.İkinci çeyrekte kenardan gelen Oğuz ve Sinan'ın hem skora hem de savunmaya katkısı çok büyük oldu.Alan savunması ile de Fransa'yı durdurmayı başarınca fark açılmaya başladı.Fransayı hareketli alan savunması ve bol bol ayakla müdahalelerle durdurduk. Hidayet,Oğuz ve Sinan'ın sayılarına Ersan ve Ender'in zor üçlükleri de eklenince ilk yarı sonunda en büyük farkı yakalayarak soyunma odasına 43-28 önde gittik.
Üçüncü çeyreğe biraz sakin başlarız tempoyu düşürürüz diyordum ama milliler öyle düşünmüyordu.Maça başladığı gibi ikinci yarının başında da Fransa potasına iki üçlük gönderen Hidayet önderliğinde 10-0 lık bir seri yakaladık ve fark bir anda 25 sayı oluverdi.Farkın bu civarlarda gezdiği çeyreğin ortalarına doğru yüreğimizin ağzımıza geldiği anı yaşadık.Kerem Tunçeri bir pozisyonda yerde kalıp sakatlanırken salon önce sessizliğe bürünü ardından Kerem Kerem tezahüratlarıyla inledi.Herkes takımın bu durumda olmasının baş faktörlerinden olan Kerem'in durumunu merak ediyordu.(Çarşambaya yetişecekmiş)Oyun sakatlık nedeniyle soğurken biraz bocalayan milli takımımız daha sonra farkı tekrar açarak son çeyreğe 71-45 önde girdi.Dördüncü çeyreğe Sinan ve Cenk bir ve iki numaralarda başlayınca top getirmekte zorlandık Fransa arka arkaya bulduğu sayılar bulmaya başladı.Mola alıp ardından toparlanan milliler son bölümü alkışlar içinde oynayarak maçı 95-77 kazandı ve çeyrek finale adını yazdırdı.
Grup maçlarındaki seyirciden sonra İstanbul izleyicisi beni hiç mutlu etmedi oyuna müdahale anlamında katkıları olmadı.100 kişilik Fransız grup seslerini duyururken bizim seyircinin sesinin çıkmaması inşallah tv sesçilerinin marifetidir diye geçirdim içimden.Bu takım daha çok zorlu maçlar oynayacak seyirciye çok ihtiyaçları var.Maçı izleyenler arasında A milli futbol takımımız da vardı.Maç boyunca sergilenen oyundan mutlu olan futbolcularımız maç sonu basktbolcularımızı tebrik ettiler.
Yazıyı da Ömer Onan'ın güzel sözleriyle bitirelim" Hesap yapanların halini görüyoruz,hepsi tek tek gidiyor.Biz hesap yapmıyoruz her maça kazanmak için çıkıyoruz"
Aykut
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder