2 Temmuz 2010 Cuma

Çeyrek Acılı Çeeek


Bu başlıkta ne abi, hayırdır sporu bırakıp kokoreç işine mi girdin diye düşünen olabilir. Hani sağlam bir yerden franschise alıp yapmayı düşünmüyor değilim aslında. Ne diyorum ben ya, bu yazıda çeyrek final'e bakacaktık. Böyle maç maç, klişeye girmemi bekleyenler varsa kendilerini bilumum iddaa bültenine ve halen daha okumaya değer bulduğunuz gazeteler varsa onlara yönlendiriyorum. Her takımın akşam yemeğinde ne yediğinden tutun da , oyuncunun tuvalette kaç dakika kaldığna kadar milyon tane gereksiz bilgiyi oralardan edinebilirsiniz. Ben öyle genel bir geçeyim üstünden. Ayrıca itiraf edin kendinize hadi durmayın, Ömer Üründül'ün "Futbol enteresan, bak gördün mü ?" demesini bile özlediniz di mi...

Her neyse efendim çeyrek kokoreçe şey pardon finallere Brezilya-Hollanda maçı ile başlıyoruz. Terazide Brezilya ağır bassada Robben varken belli olmaz diyorum umarım iyi futbol izleriz. Akşamki Uruguay - Gana maçı muhtemelen penaltılara kadar gidebilir. Bari o maçı 17'ye koysaydınız da akşam adam gibi maç izleseydik.

Arjantin'in turnuvadaki en önemli sınavını Almanlara karşı vereceğinden kuşkum yok, en başından beri söylediğim orta saha zaaflarının en çok sırıtıcağı mücadele bu olacaktır diye düşünüyorum. Ama neticede elinizde Messi varsa, maç her sonuca açıktır. İspanya yoluna devam eder, Villa'nın performansı da seneye Mourinho'yu kara kara düşündürtür bence.

Burdan sonra ne olur derseniz, ben Almanya'nın Arjantin'i elemesine surpriz demiyorum, ama gönlüm bir yandan da Dünya Kupası efsaneleri arasında yer alabilecek bir Brezilya - Arjantin finali de istemiyor değil. Almanya -Arjantin mücadelesini kazanan takımın final biletini cebine koyacağını düşünüyorum. Diğer tarafta 4 takımdan 3'ü de yola devam edebilir, aralarında oynadıkları maçlar işi çözecek, Paraguay etkisiz eleman konumunda ki bu noktaya gelmeleri bile başarı.

Futbola noktayı koyup, bu hafta sonu oynanacak Wimbledon finaline bakalım. Yarı finaller bugün oynanacak. Roland Garros bitiminde dikkat çektiğim Tomas Berdych bu sefer Roger Federer'i eledi ve yarı finalde Novak Djokovic ile oynayacak.Bu Berdych'e kanım ısındı benim stilini de seviyorum çocuğun ama Djokovic varken onu desteklemem mümkün değil. Bu arada bütün Britanya halkını temsilen korta çıkacak olan Andy Murray'in rakibi Rafael Nadal. Ben ufukta Nadal-Djokovic finali görüyorum ama Berdych'de çıkarsa finale şaşırmam. Bu arada bayanlarda nihayet Vera Zvonareva finale çıktı, Pironkova'nın başarısını görmezden gelmiyoruz tabi. Ama rakip Serena olduğu içi Vera'ya çok şans veremiyorum, umarım kazanabilir.

İnceden NBA'e de dokunduralım, malumunuz yıllardır beklenen 2010 yılı Free Agent şenlikleri başlamış bulunmakta, çok komik paralar havada uçuyor.Komik derken ödenen rakamlar manasında demiyorum, rakamlar almış başını gidiyor zaten. Sadece o rakamların ödendiği oyuncular komik cidden. NBA'de ki takım yöneticilerinin dumanlı kafa ile sözleşme teklif ettiğine inanıyorum. Ayrıca bavulu topladım Minnesota'ya yerleşiyorum, Darko Milicic gibi bir kazmaya 20 milyon veriyorlarsa bana da 150-200 bin verirler herhalde, olmadı Atlanta'ya giderim Joe Johnson'a maksimum kontrat verdiler ( 6 yıl için 120 milyon falan sanırım), bana da 1 milyon'cuk verirler herhalde.

Son olarak yazı başlığını tüm Türk futbolseverlere armağan ediyorum, çünkü TRT'nin mevcut spiker ve yorumcu kadrosuyla bu çeyrek finaller anca acılı kokoreç tadında olur. Acıyı sevmeyen varsa yandı.
EAB

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...