Yazınca kötü oluyoruz ama, cidden organizasyon anlamında saçma sapan bir Dünya Şampiyonası yapıyoruz.
Hemen dün Miliyet'te çıkan bir haberle başlayayım. Haberi buradan okuyabilirsiniz. Efendim Ankara grubunda gösteri yapan kızlarımız, sayın Başbakan geldi diye dün sahaya çıkmamışlar. Şimdi kendisini her ne kadar sevmesem de, böyle bir talebinin olduğunu düşünmüyorum ben, zira Kayseri'de sayın Cumhurbaşkanı salonda olmasına rağmen, gösteriler hız kesmeden devam etti. Olay muhtemelen oradaki yalaka idarecilerin ya da pek muhterem zevcelerinin başının altından çıkmış gibi gözüküyor burdan bakınca. Sanırım Ankara seyircisi de bunun farkında olacak ki, Başbakan'ı yuhlamışlar. Polis yuhlayanların görüntüsünü arıyordu diyorlar ama bir şey bulamazlar, Rus takımını yuhluyordum ben arkadaş nedir yani, nasıl ispat edeceksin.
Organizasyonun geneli bende hafif bir "Çakma NBA" havası yarattı.Misal İpekçi'de devre arasında, skorbord'a görüntüler yansıtılıyor, El Salla, Dans Et, Yanındakini Öp falan yazıyor. Yahu arkadaş Dünya Şampiyonası yapıyorsun, şu yazıları ingilizce yazsana, anonsçu arkadaş her ne kadar söylese de etkili olmuyor işte, bön bön bakıyor millet ekrana. Karaoke yarışması yapıyorsun şarkılar Türkçe, salonda 6 bin Sloven var ama şarkılar Türkçe. Havalı tabanca ile T-shirt atıyorlar, tabancanın biri bozuk sanırım protokole kadar bile yollayamıyor t-shirt'ü.
Şampiyonanın müzik seçimleri güzel de, NBA gibi her sayıdan sonra müzik çalınması çok saçma, bir rahat bırakın, taraftarlar tezahüratlarını yapsınlar nedir yani. Dün Brezilya maçının devresinde büfelerin olduğu yere çıktık, bizimkilerin maçını izlemek için, 4 ekrandan sadece ikisinde bizimkilerin maçı vardı. Hatta ekranlardan birinde Brezilya-Tunus maçı vardı, o an dumura uğradım zaten. Organizasyon da doğru işleyen tek şey, biletle içeri giriş çıkış olayı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder