28 Ocak 2011 Cuma

Mamma Li Turchi*



Başlık manidar olsun istedim, dün akşam ki seyirci sayısı açıklanınca bu geldi aklıma. Takımlarımızın Euroleague'de oynadığı tüm maçların seyirci istatistiğini çıkardım. Hem Fener hem de Efes Euroleague'in seyirci ortalamalarının oldukça üstündeler. 





Bugüne kadar kendi sahalarında oynadıkları 6 maçın ortalamasına baktığımızda Fenerbahçe Ülker 13.329, Efes Pilsen ise 10.125  ortalama ile oynuyor. 


Fenerbahçe Ülker sadece Rytas maçında 10.000 altı seyirci görmüş durumda. (8424). Bundan sonra gördüğü en az seyirci sayısı 10.245 ile Cholet maçı. Fenerbahçe Ülker taraftarının en çok katılım gösterdiği maç 15.752 ile Barcelona maçı, ki bu aynı zamanda Normal Sezon'un seyirci rekoru sanırım. Top16'da ise bu rekoru kırmanın mümkünatı yok zira dağ gibi Belgrad Arena karşımızda duruyor ve daha oradaki ilk maçta Partizan taraftarları 17.893 ile şimdiden kırdılar o rekoru, tansiyon arttıkça 22.000 civarına çekerler o rakamı diye düşünüyorum. Fenerbahçe Ülker'in Rytas ve Cholet maçını saymazsak, oynadığı en düşük seyirci kitlesi 14.785 ile Siena maçı. Ne kadar manidar değil mi, 11 Mart 2009 tarihinde Top 16 gruplarının son müsabakasında Fenerbahçe Ülker yine Siena ile oynamıştı ve o  maça gelen seyirci sayısı sadece 1000'di. Sırasıyla Fenerbahçe'nin seyirci rakamları şöyle. 


Rytas - 8424
Siena - 14.785
Zagreb - 15.168
Barcelona - 15.752
Cholet - 10.245
Valencia - 15.600


Diğer temsilcimiz Efes Pilsen'de gayet iyi ortalamalara oynuyor. Kendileri adını sezonun en yüksek katılımını Panathinaikos maçında sağladılar. tam 13.800 Efes Pilsen taraftarı maçı takip etti. Ondan sonra ki en yüksek katılım ise 11.800 ile Siena maçı. Efes Pilsen'in sezon seyirci rakamları şöyle. 


Valencia - 8300
A.J. Milano - 7400
CSKA - 10.250
Olimpija - 9200
Panathinaikos  - 13.800
Siena - 11.800 


Hep bahsettiğimiz basketbol taraftarı olsun düsturu yavaş yavaş gerçekleşiyor. Bunda takımlarımızın başarısı kadar, Dünya Şampiyonası'nın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Her şeyden önce seyircilerin niteliği değişiyor, eskiden hakem kararlarına tepki gösteren kesimle şimdi gösterenler arasında ciddi farklar var. Ben şahsen Fenerbahçe Ülker maçlarını bizzat yerinde takip ettiğim için, özellikle o konudaki değişimi çok net görebiliyorum. Loca'daki insanlar bile ayaklarını yere vurup gürültü çıkarmaya çalışıyorsa, VIP tribününde oturanlar ayakları ile ses çıkartıp, hakemlerle her türlü münakaşaya girmeye çalışıyorsa çok doğru yoldayız. Top 16'ya 2'de 2 ile başlamak çok güzel, Avrupa'lılar için klasik bir deyim olarak kullandığımız, Maam Li Turchi ( Anneciğim Türkler Geliyor) tanımı şu anki durumumuza cuk oturuyor. 

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...