4 Şubat 2009 Çarşamba

Sadece Savunmakla Olmaz, Arada Atmak da Gerekir



Basketbolun en önemli unsurudur savunma. " Hücum, savunmadan başlar " savı çok geçerlidir aslında. Ancak o savunmadan başlattığınız hücumlardan sayısız dönerseniz, yapmış olduğunuz o savunmanın esprisi kalmaz. Bugün sahada oynayan iki takımda adeta savunma dersi verdi birbirine, belli ki ikisi de derslerine çok iyi çalışmışlar. Hatta savunma anlamında Lotos takımının daha etkili olduğunu söyleyebiliriz. Zira şutör olmayan Fenerbahçe kısalarına karşı, çok baskılı bir savunma uyguladılar, esas savaşı ise içerde uzunlar verdi. Açıkçası Tammy Sutton Brown hariç Fener uzunlarını iyi de durdurdular. Bunda en büyük etken ise kısalara yapılan baskılı savunma neticesinde uzunlara yeterince iyi toplar indirilmesinin engellenmesi oldu. Fenerbahçe'nin hücum sürelerinin bitimine 5-6 sn. kala hala dışarıda Birsel ve Esmeral ile pas aradığı sahneleri sık sık gördük bu maçta.

Ama aynı kısırlığı çoğu zaman Lotos takımı da yaşadı hücumda. Onlar açısından en büyük eksiklik sanırım Marchanka'nın ve Matovic'in inanılmaz kötü bir günde olmalarıydı. Zaten Catchings ve Beard'a eşlik edebilecek 3. ve 4. adamları bulabilseler bugün karşılarında Spartak bile olsa yenerlerdi herhalde.

4. çeyreğin başına kadar önde götürdüğü maçta, geriye düşmek Lotos takımını hırpaladı biraz, e tabi bu noktada özellikle son çeyrekte maça iyice ağırlığını koyan Fenerbahçe taraftarının da etkisi büyük , ikinci daha ateşli bir grubun olduğu bölgede ki potaya hücum eden Lotos takımı bunun bedelini çok basit şutları kaçırarak ve zaman zaman hakemlerin Fenerbahçe lehine düdük çalması ile ödedi. Gerçi ev sahibi olupta , bu kadar az kayırılan başka bir Euroleague takımı ben henüz görmedim, 4 gün önce Gydnia'da oynanan maç hala gözümüzün önünde, oradaki hakemleri görünce bugünkü hakemler bana ev sahibini kayırıyor gibi gelmedi. Normal süreyi Esmeral'in üçlüğü ile 63-63 bitiren Fenerbahçe , bütün maç boyunca yapamadığını uzatmada yaptı, doğru şut ve penetre seçimleri ile rahat sayılar bularak farkı sürekli 3-4 sayıda tuttu ve taktik faulleri bu kez atarak serinin ilk maçındaki kabusu yaşatmadılar.

Hocayı eleştirmek bize düşmez, zira bugün bir çok oyuncu normal performansının altında kaldı. İlk iki maçın yıldızı Katie Smith bugün çok etkisizdi ama en kritik faullerde dört kez potayı görerek galibiyeti getirdi. Özellikle Nevriye ve Nevin'de sert savunma nedeniyle hücum anlamında iyi performans veremediler ancak savunmada aynı sertlikle karşılık verdiler. Nevin'in aldığı kritik ribaundlarda işin artısıydı. O yüzden Fenerbahçe'nin her zaman bu kadar kötü oynamayacağını var sayıyorum , ayrıca sayın hocam , bu tip takımlara karşı alan savunması yapma sevdandan çabuk vazgeçtiğin için seni tebrik ediyorum, yoksa sonumuz hüsran olabilirdi.

Sonuç olarak bence çok yıldızı olmayan ama takım oyunu oynayan iyi bir ekibi eledi Fenerbahçe. Şimdi rakip Rus temsilcisi Ekaterinburg , bir önceki tur'da Fenerbahçe'nin de olduğu gruptan 3. sırada çıkan Teo Vilnius'u çok rahat geçen ekip ,kupanın da favorilerinden. Final four için çok zor bir rakip oldu , keşke Cska Moscow , Halcon Avenida'yı eleyebilseydi. Ama olmadı Fenerbahçe taraftarı açısından işin güzel yanı , tribünün sevgilisi Cappie Pondexter'ı , tam da Gs'ye gidecek gitmeyecek söylentileri çıkmışken Caferağa'da konuk edecek olmaları sanırım.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...