China Open'ın sürdüğü şu günlerde turnuvaya genel bir bakış atmak istersek öncelikle turnuvaya yine Rus sporcuların damgasını vurduğunu söyleyebiliriz..Tabii buna etken olarak son US Open şampiyonu Kim Clijsters ve Williams kardeşlerin olmamasını da gösterebiliriz..Tüm bunların yanı sıra benim değinmek istediğim sporcu farklı aslında,"Francesca Schiavone"den bahsediyorum..
1998'de profesyonel olmasına ve bu zamana kadar birçok turnuvaya katılmış olmasına rağmen kariyerindeki en önemli başarısına yani Roland Garros şampiyonluğuna bu yıl ulaştı..Aslında bu sadece onun değil ülkesi İtalya'nın da bu spor dalındaki en büyük başarısı olarak tarihe geçti..Samantha Stosur karşısında oynadığı finali 2-0 alarak bitirdiği anda kortta ve televizyon başındaki tüm seyirciler bu toprak kortta son yıllarda görmedikleri bir sevinç gösterisi izlemiş oldular..Bembeyaz kıyafetler içerisindeki Schiavone,yaşlı gözlerle öptü toprak kortu ve sonra 30 yaşında eline alabildiği şampiyonluk kupasını..
Ancak bu başarı ardı sıra gelen büyük turnuvalar Wimbledon ve US Open'da kendini gösteremezken Rogers Cup'ta şimdinin WTA seri başı adayı,genç oyuncu Caroline Wozniacki'ye yenildi..Geçtiğimiz hafta sona eren Toray Pan Pasific Cup'ta yer alan Schiavone,Elena Dementieva'yı geçemedi..
China Open'a dönecek olursak dün Vera Dushevine'ya karşı oynadığı maçı ilk sette zorlanmasına rağmen alarak genel klasmandaki sıralamasına katkı sağlamış oldu..Şu an 7.sırada yer alan Schiavone'nin bu turnuvada diğerlerine göre daha hırslı ve agresif oynadığı kesin fakat aynı turnuvada Toray Pan Pasific'i de alan Caroline Wozniacki'yi unutmamak gerek...
YASEMİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder