26 Mayıs 2010 Çarşamba

Oynayan Kazandı


Gittik İpekçi'ye, severiz sevmeyiz kırgınlığımız var ayrı şeyler bunlar, takım finalde şampiyonluğa koşarken yalnız bırakmak taraftarım diyen adamın yapacağı iş değildir. Maçın teknik analizine girmek istesem de giresim yok, Smith'in attığı üçlüklerin teknikle falan açıklanır yanı olamaz yani. 12 / 26 üçlükle oynayan bir Efes Pilsen var sahada, Fener ise sadece 16 üçlük deneyip 7 isabet bulmuş. Tersine dönmüş sanki oyun planları. Tabi en kritik noktalarda Efes'in yüksek yüzdeli faul isabetleri de farkın kapanmasında etken oldu. He tabi o faullerin kaçı doğru, kaçı yanlış düdük, o da ayrı tartışma konusu. Hakemler için konuşmak istemiyorum artık, Fenerbahçe'li olduğum için demiyorum, bir basketbolsever olarak söylüyorum, hakemlerimiz rezil durumdalar. Bütün sezon rezillerdi gram ilerleme yok bu durumda, final serisinde. Fenerbahçe'de Ukic Efes'e ters geliyor dedik neticede 3 maçtır kırılma noktalarında onun performansı belirleyici oluyor. Thornton'un sakatlığı Efes Pilsen'i sandıklarından daha fazla etkileyecektir diye düşünüyorum. Özellikle savunma direncinin tüm maça yayılmasında etkisi olan bir oyuncuydu, aynı direnci mevcut istikrarsız yabancılarla yakalaması çok zor Efes'in. Üstelik Kasun'da % 100 hazır değil henüz sanırım, dün Ataman mecbur kalmadıkça oyuna almadı kendisini çünkü. Fenerbahçe'de parantez açılması gereken bir oyuncu varsa o da Vidmar olacaktır. Gerçi onu başka zamana bırakayım ayrı bir yazı konusu olur kendisi bana. Ömer Onan'ın ön alanda Ukic'e ayak uydurması Fenerbahçe'de savunma dozajını bir iki kategori yukarı çekiyor direkt. Fenerbahçe Efes'in sert savunmasına biraz daha alternatifli hücum edebilseydi dün iş bu kadar sıkıntıya girmezdi. Önümüzdeki sene Greer takımda tutulacaksa 1 numaraya mutlaka birisinin alınması lazım, hani Ukic'in kaldığını varsayıp Ukic'in yanına bir isim alınması şart diyorum. O şekilde olursa Greer'in de performansı yükselecektir. Sonuç olarak son topta Mirsad'in bloğu ile gelen galibiyet, geçen seneden kalan piskolojik hasarı da aldı bayağı. Hem tribünlerdekiler hem de oyuncular rahatladı. Perşembe günü biraz daha farklı bir seyirci ortamı olacaktır maçta, daha baskılı olacağını düşünüyorum ben. Bu arada maçın sonuna doğru Efes Pilsen tarafında bir kavga çıktı ama nedir, ne değildir bilemedik anlayamadık. Kendi içlerinde mi kavga ettier dışarıdan birileri mi sızma yaptı aralarına anlamadık. Gerçi kendi içlerinde bile olsa faturasını Fener'e keserler, serinin kırılma anlarından biriydi, oyuncularımızın morali bozuldu falan derler onlar gene. Yenilen pehlivan güreşe de doymaz, yenilgiye bahane bulmaya da doymaz...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...