3 Ekim 2011 Pazartesi

Peri Masalı Vol:2


Turnuva başladığında herkesin dilinde ilk 4 ilk 4 lafı vardı.Ancak ilk iki maç sonunda oynanan oyun ve söylenen laflar arasında belli bir yön farkı vardı.Hatta biz de bir önceki yazımızda eleştirmiştik bu durumu.Kaybedilen Hırvatistan maçı dönüm noktası oldu.Hem kızlar hem de Motta işin ciddiyetinin farkına vardılar.Mücadele etmeden bu işin olmayacağını anladılar ve İtalya'yı kendi seyircisi önünde güzel bir oyunla devirip işi erken bitirmediler.


Sonraki rakip İspanya idi ve sultanlar beklenildiği gibi rahatça geçtiler bu engeli.Bizim için asıl eşik çeyrek final maçı olacaktı çünkü rakip son dünya şampiyonu Rusya idi.Bu maçta herkes yapması gereken şeyi yaptı oyuncular mücadele etti,Motta da oyuna müdahale anlamında daha konsantreydi.Turnuva başında dışarıda kalan ama bu sene muhteşem performans gösteren Gizem'i tekrar oyunun içine sokmak ve doğru düzgün oynatılmayan Esra'yı hatırlamak takımımız için erken yapılması gereken hamlelerdi.Servis karşılayamama konusunda bizim kadar sorunlu olan Rusya'ya karşı yapılması gereken tek şeyi yaptık.Servisleri çok etkili bir şekilde kullanan sultanlar kağıt üzerind zor göüken maçı net bir skorla 3-0 kazanıp yarı finale çıktı.

Bundan sonra Türk insanının artık alışkanlık haline getirdiği yükseklerden uçmak hastalığı devreye girdi.Son Dünya Şampiyonunu yendik o zaman biz en güçlü takımız ,altın bizim hakkımız lafları dönmeye başladı.O son dünya şampiyonun kadrosunda kaç eksik var o kimsenin umrunda değil yendiysek altın bizim hakkımız artık.Bunun etkisi Sırbistan maçında oynanan ilk sette görüldü,sağlam yere çakıldık ama öyle birşey gerekliydi.2-0 geriye düştükten sonra ayağa kalkmak hem de evsahibi ile oynarkn çok kolay iş değildir.Ama sultanlar gerçekten yürek koyarak geri dönmeyi başardılar hatta tie break setine de süper başlayıp avantajı ele geçirdiler ancak 5-1 öne geçtikten sırpların geri dönüşünü engelleyemedik hem top öldüremeyerek hem de mola alıp onları yavaşlatmayarak.Saha değişimine çok avantajlı girmek varken bu avantajı kullanamadık .Burdan sonra takımın en çok güvenmesi gereken isim normal olarak Neslihan oldu ancak 2topu dışarı atan 2 kez de bloğa yakalanan Neslihan Sırbistanın geri dönmesinin en büyük yardımcısı oldu.13-12 öne geçen Sırbistan daha sonra servisten çok şanslı bir sayı bularak 14-12 öne geçti ve maç sayısı kullandı.Moral olarak da biten kızlar son topu öldüremezken Sırbistan avantaj topunu iyi değerlendirip maçı kazanarak finale çıktı.

Bronz madalya maçında birkez daha İtalya ile karşılaşan Sultanlar rakibini gene 3-2'lik skorla geçerek Avrupa 3. oldular.Turnuvayı ise Almanya'yı 3-2'lik skorla geçen Sırbistan Avrupa Şampiyonu oldu.Turnuva sonunda bireysel ödüllerde iki oyuncumuz ödül aldılar.


En iyi smaçör: Margareta Kozuch (Almanya)


En iyi blokör: Christiana Fürst (Almanya)


En iyi servis: Bahar Toksoy (Türkiye)


En iyi libero: Suzana Cebic (Sırbistan)


En iyi servis karşılayan: Angelina Grun (Almanya)


En iyi pasör: Maja Ognjenovıc (Sırbistan)


En skorer oyuncu: Neslihan Darnel (Türkiye)


En değerli oyuncu (MVP): Jovana Brakocevic (Sırbistan)


Bu ödüllerden ayrı olarak bence iki oyuncumuz da seviye atladılar bu turnuvada.Eda Erdem ve Neriman Özsoy Neslihan'ın sakatlığından ötürü kötü olduğu maçlarda takımı taşıdılar.Neriman!a bir sene yurtdışında düzenli oynamak gerçekten çok yaramış.Yurtdışında oynamaya devam etmesi hem onun adına hem de milli takımımız adına çok büyük kazanç olmaya devam edecektir.Eda Erdem de geçtiğimiz sezon başlattığı çıkışı bu turnuvada da sürdürdü.Bu sene Fenerbahçe takımının manşet problemi çekeyeceğini düşünürsek önümüzdeki sezon Eda'nın sezonu olabilir.

Periler'in ardından Sultanlar'ın da bu turnuvada madalya almasıyla bu yıl kesinlikle Türk kadının yılı olmuştur .Sultanlara sonsuz teşekkürler ülkemizi sevindirdikleri için

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...