İlk kez bu denli kritik ve stresli bir maç oynadı Fenerbahçe Ülker. Top 16 seviyesinde zaten maçların bu ayarda geçmesi bekleniyordu ama takımın nasıl bir reaksiyon vereceği önemliydi. Fenerbahçe Ülker bu sezonki tüm karakter testlerinden başarıyla çıktı.
Takım olarak çok kötü oynadıkları bir Valencia maçını da Ömer Onan ve Preldzic'in üstün gayretiyle geçtiler. Bu noktada Valencia'nın da hakkını yemeyelim, sinir bozucu bir savunma düzenleri var, deplasmana gelen anadolu takımı misali rakibi durdurmak için her şeyi yapıyorlar. Savunmada ki yerleşimleri muazzam. Fenerbahçe Ülker'e pota altından neredeyse sayı bile attırmadılar. Ama bir o kadar iyi savunma da Fenerbahçe Ülker'de olunca, Emir ve Ömer gibi isimlerin farkı maçı belirledi. Bu arada Kinsey'i beğenmeyenlere de selam olsun, sistem içinde ne kadar önemli bir yeri olduğunu bu maç ile daha iyi anlamışlardır umarım. Maçın en kritik 3 dakikasında sayı bulamadı Fenerbahçe. En kritik topta Emir'in iki inanılmaz bloğu ile olayı bitirdiler. Fenerbahçe Ülker her zaman bu kadar dengesiz olmaz, zaten diğer rakiplerinin de Valencia kadar üst seviye bir savunma yapabildiğini söylemek zor, ilerisi için endişe edecek bir durum yok. Zalgiris maçınnı kazandığı anda TOP8 kapısını ardına kadar aralamış olur ki, bu sezon TOP8 yapmak bence büyük başarı. Final Four olursa kaymaklı ekmek kadayıfı olur.
Taraftar konusunda dün istatistiki bilgileri verdim, şu meşhur herkesin futbol taraftarı dediği tayfa dışında kalan kesim gayet bilinçli bir basketbol seyircisi olma yolunda ilerliyor. Geçtiğimiz senelerde de böyle kritik maçlarda dolu salona oynardı Fenerbahçe Ülker ama bu derece bilinçli reaksiyon gördüğümü hatırlamıyorum ben. İkinci önemli konu salonun ulaşımının kolay olması. Zira Abdi İpekçi'ye gelen kitle ile buraya gelen kitle arasındaki fark çok net belli oluyor. Her şeyden önce aileleri salona yeniden çekti Sinan Erdem Arena. Hakemleri baskı altına alamadılar vs. eleştirilerine çok fazla katılamıyorum. Maç boyu yanlış düdükler çaldılar ama cidden art niyetli olsalar, son blokta faulu çalıp işi bitirirlerdi ama çalamadılar. Bu da baskı altına alınamadı tezlerine cevabımdır. Daha fazlası olur mu bence olur. Ama rica ediyorum kimse çıkıp OAKA ya da BELGRAD ARENA örneği vermesin. İstediğimiz bu mu onu sorgulayalım, oyuncunun kolunda patlayan meşaleler, sahaya cep telefonları, bozuk para ve çakmak yağması. Bu salonlardaki ortam bu, bizim istediğimiz ortam bu olmamalı. Yeter ki bitime 3 dakika varken "Pınarbaşı Burma Burmaaa " tezahüratı yapılmayacağını öğrensinler, birazcık oyuna dahil olup salonun geri kalanını da doğru yönlendirseler o ortam zaten kendiliğinden oluşacak. Bunlar hep zamana bağlı şeyler, önümüzdeki sene Fenerbahçe Ülker Arena'da daha da iyi olacağına eminim ben.
Yazının sonunu Valencia coach'u Pesic'in sözleri ile bitiriyorum, halen daha sağda solda Fenerbahçe Ülker takımına, hocaya bir laf sokma çabasında olanlara hediye ediyorum hatta bu açıklamaları.
"Power E. Valencia Head Coach
PESIC, SVETISLAV
Her iki takım içinde çok sert bir maçtı,iki tarafta fiziksel olarak avrupanın en iyi savunma yapan ekiplerinin bir meydan okuması avrupa basketbolunun güzel bir örneği idi.Öncelikle galibiyetlerinden dolayı Fenerbahçe Ülkeri kutlarım benim gözümde avrupanın en iyi üç takımından biri,Sinan Erdem arenada 15000 çılgın taraftarın önünde oynamak gerçekten çok güzel bir olaydı.Bu atmosfer Fenerbahçe Ülker için çok önemli bir itici güç oluşturuyor,biz bu zorluklara karşı bir şeyler yapmaya çalıştık ama neticesinde olmadı. Daha sonra oyuncularımı bu kadar iyi bir takıma karşı gösterdiği performanstan dolayı kutlarım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder