28 Eylül 2010 Salı

FREE ENES




Kentucky Wild Cats NCAA'in en iyi takımlarından biridir. Hani NCAA'de herkes eşittir ama Kentucky biraz daha eşittir. Lobisi diğer takımlara göre daha güçlüdür. O yüzden bu tip kampanyaları yapmaları normal.


Enes olayı ile ilgili çok yazıldı çizildi. Ben olaya Fenerbahçe tarafından bakmak zorundayım. Çünkü Enes'in bugünlere gelmesinde en büyük pay onlara ait. Hadi canım diyebilirsiniz. Memlekette, ya bu çocuk iyi oyuncu hadi oynatalım bunu her yerde mantığı olduğu için Enes milli takımlarda heba edilmiş bir oyuncudur. Halen daha da bu mantık devam etmekte, ismi ben de saklı bir iki genç oyuncu sakatlık bahane ederek milli takımdan kaçıyor resmen. Çocuklar turnuvadan geliyor, 1 gece yataklarında yatmadan ertesi gün başka turnuvaya gönderiliyorlar. Her neyse Enes'in de hali bu. Tanjevic kendisine Euroleague'de süre verdiğinde gencecik bir oyuncuydu. Sonra ortadan kayboldu, şimdilerde "Free ENES" diye çığırtkanlık yapanlar, Fenerbahçe harcıyor bu çocuğu diye geveleyenler, o zaman nerdeydi. O kaybolduğu sürede Enes'in nerde olduğunu biliyorlar mı acaba. Eksiği fazlası vardır ama yaklaşık 6 ay boyunca Fenerbahçe Kulübü Enes'i tedavi ettirdi. Dizleri bitmek üzereydi çünkü, basketbol hayatını bile tehdit eden bir durumdu. Kimse bunu konuşmuyor ama.


Geçiyoruz efendim, Enes diyor ki ben eğitimim için Amerika'yı tercih ettim. Hay hay profesör bir babanın oğlu olarak bunu söylemesi çok da yanlış değil. Saygı duyulacak bir istek hatta. Anlamadığım şey şu, 16 yaşında bir çocuk kendine kalacak yer ayarlıyor, prep-school ayarlıyor ve Amerika'ya gidiyor. Sonra Nike yaz kampından kendisini tanıyan hocasının isteğini kırmayıp Washington Üniversitesi ile anlaşıyor. Ama ne oluyorsa, benim için eğitim her şeyden önce diyen Enes kardeşimiz, birden bire Kentucky'ye gidiyor. Kentucky genelde oyuncuların gelişimine önem vermeyen bir sistem takımıdır. Oyuncunun en iyi yönlerini ortaya çıkaracak oyun planını uygulayıp 1-2 sene içerisinde NBA'e gönderir oyuncuları. Bu sene 1. turda tam 5 Kentucky oyuncusunun draft edilmesi de bunun kanıtı. Calipari stili bu oluyor.


Eğitim aşkıyla yanıp tutuşan ENES kardeşimiz, birden bire drafte gireceğim, Durant gibi dışarıdan devam edeceğim üniversiteye demeye başlar. Dışarıdan alınan eğitim ile üniversitede 4 sene okunarak alınan eğitim aynı mıdır sorusunun cevabını size bırakıyorum. Üstelik 82 maçlık NBA maratonunda ne ara ders çalışıp ne ara sınavlara girecek falan filan.


Aklıma takılan sorular var fazlasıyla. Enes ne kadar iddia etse de menejerim yok dese de buna kimsenin inanmadığının farkında değil mi acaba ? Tolga Tuğsavul ile ilişkisini draft olduktan sonra mı açıklayacak ? Washington ile her konuda anlaşmışken, gerekli belgeleri istediği Fenerbahçe'den aldığı olumsuz cevap sonrasında, lobisi daha güçlü olan Kentucky'ye geçmesi tesadüf mü ? Eğitim eğitim diye gidişine haklı sebep gösterirken, üniversitede 1 sene okuyup NBA'e geçmek gibi bir tezatı nasıl açıklayacak ?


Kentucky taraftarları planlı bir kampanya ile NCAA yönetimini baskı altına almaya çalışıyor, Fenerbahçe kulübü yatırım yaptığı bir oyuncusunu, menejer oyunları ile kaybetmiştir. Kimseni Fenerbahçe kulübüne kızmaya hakkı yok olamaz, biz de isteriz Enes gelişsin basketbolunu ilerletsin yıldız bir isim olsun. Ama bunları yaparken Atatürk'ün söylediği Zeki, Çevik ve AHLAKLI sporcu tanımına da uysun bir zahmet.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...