25 Ağustos 2009 Salı

Acımasızca Eleştirmek



Aslında bugün dünya şampiyonasının ardından genel bir değerlendirme yapacaktım ama SABAH gazetesinde sayın Ali Erdoğan'ın yazısını görünce cinlerim tepeme çıktı. Tamam hatalar var ama Berlin'e kadar gidipte başarıları bu derece küçük görmek neyin nesi oluyor anlamadım.

öncelikle yazıda yanlış olan bazı şeylere değinelim.


1- Karin Melis Mey' için gelmeden önce 6.93 atlıyormuş da şimdi 6.80 ile madalya almış vs. demiş. 6,93 bu kızın en iyi derecesi daha sonraki atlayışlarına bakarsan o civara daha yeni çıktığını görürsün daha bir ay önce 6,87 atladı bu kız.. laf olsun torba dolsun diye söylenmiş 7.33 atlayan Lebedeva 6,77'yi geçemedi bu şampiyonada o zaman Rus'lar ona ne dese yeridir yani...

2- Koskoca yazıda Nevin Yanıt'ın başarısından bir kelime bile söz etmemiş o kadar gittiniz Berlin'e bunu da mı göremediniz. Dünya'nın bu alandaki en formda atletinin Eurosport yorumcusu olarak geldiği Berlin'de Nevin Yanıt gene yarı final koştu, tıpkı Helsinki'de ve Pekin'de olduğu gibi.

3- Fatih Avan'ın ilk hakkında 78.12 attığından, daha sonraki haklarından birinin şiddetli yağmurda attığından, daha sonra 1 saat ara verilip son hakkına çıktığından bahsetmemiş...

4-Alemitu Bekele'nin sakat sakat yarıştığını, çok fazla sakatlık sorunu olduğu için Alemitu'yu da yarışmadan çekmediğimizi atlamış, Aslı Çakır'ın sakatlıktan çıkıp yarıştığını söylememiş direkt 1500 koşsa belki daha başarılı olacaktı..

Yazıda katıldığım tek nokta Türkan Erişmiş'in sakatlığı konusundaki eleştirisi. Halil Akkaş'ın sakatlığı Halil'den daha çok kimseyi kahretmemiştir sanırım.

Yapılacak çok iş var ama iyi kötü meyve veren ağacı taşlamanın da anlamı yok...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...